Bodrum’da Park Azur Torba Villaları’nı inşa eden Uzaltaş İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Pala, Türk turizm sektörünün her geçen yıl dünya turizm sektöründe payını artırmasına karşın, sektördeki baş döndürücü gelişimin, yörelerin kimliklerine uygun yapılaşmadan uzaklaşarak, dokuya aykırı, gelişigüzel yapıların ortaya çıkmasına neden olduğunu bildirdi.
Türk turizm sektörü her geçen yıl dünya turizm sektöründe payını artırmasına karşın, sektördeki baş döndürücü gelişimin, yörelerin kimliklerine uygun yapılaşmadan uzaklaşarak, dokuya aykırı, gelişigüzel yapıların ortaya çıkmasına neden olduğu bildirildi.
Bodrum’da Primex AŞ ile Park Azur Torba Villaları’nı inşa eden Uzaltaş İnşaat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Pala, yerli yatırımcılar kadar, ülkemizde yatırım yapmak isteyen yabancıların da hemen tamamının turistik yörelerde Anadolu’ya özgü yapılarda oturmak, buranın kültürünü yaşamak istediklerini kaydetti.
Buna karşın, yıllardan beri yöre sahillerimizin, “muhteşem yapı kimliklerinden” uzak, sıradan yapılarla örüldüğünü, bu yapıların yıkılarak yerine yapılanların, ya da ilk olarak üretilen konutların da çok değişik mimari yapılarda inşa edilerek, “arabesk” bir görünüm oluştuğunu ifade eden Pala, şunları söyledi:
“Ankara, İstanbul gibi büyük kentlerde ürettiğimiz projelerin başarısını sahil yörelerinde de sürdürmek istiyoruz. Bizlerin başarısının sırrı konutlarımızın güçlü mimarisi ve halkın isteğine uygun projelendirme. Sahil yörelerinde yaptığımız araştırmalarda ne yazık ki ihtiyaçlardan çok uzak, sadece 5-6 ay kalınacağı düşünülerek son derece kalitesiz, basit ve kimliksiz yapılar olduğunu belirledik. Bodrum’daki Park Azur Torba Villaları’nı üretirken hem Ankara, hem İstanbul hem de yöre halkının taleplerine göre, Bodrum’un tarihi dokusunu, günümüzün modern mimarisi ile harmanlayarak hayat geçirdik. Projemizde yer alan asırlık çam ağaçlarının birine bile dokunmadan gerekirse villaların yerini değiştirerek, ahengi koruduk.”
Pala, sektörün tüm aktörlerinin Türk turizminin ve ekonomisinin geleceği adına özellikle sahil yörelerindeki gelişigüzel yapılaşma ile geri dönüşü imkansız, kimliksiz kentlerin oluşumuna engel olması gerektiğini vurgulayarak, “Anadolu zengin bir kültüre sahip. Proje üreten biz işadamları el birliği ile bu kültürü yaşatacak, geliştirecek hamleler yapmalıyız. Biz Uzaltaş olarak elimizi taşın altına koymaya her zaman hazırız” dedi.
