Türkiye’nin Yüzde 60’ı Kendi Evinde Yaşıyor

TÜİK Gelir Araştırması’na göre, hane halkının yüzde 60’ı kendi evinde oturuyor, yüzde 43.8’inin konutunda ise nemli duvar, çürümüş pencere gibi sorunlar mevcut.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Gelir ve Yaşam Koşullan Araştırması 2010, Türkiye’de halkın ekonomik durumunu gözler önüne serdi.

Türkiye’de gelir dağılımı 2010’da az da olsa düzelirken, hane halkının yüzde 61’inin taksit ödemeleri ve borçları bulunduğu belirlendi.

Kendine ait konutta oturanların oranı yüzde 60. Yüz kişiden 87’si ‘evden uzakta haftalık tatili’, 66’sı ‘beklenmedik harcamalarını’ ve 82’si ‘eskimiş mobilyayı yenileme ihtiyacını’ parasızlık sebebiyle karşılayamıyor
.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2010, Türkiye’de halkın ekonomik durumunu gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, geçen yıl zenginlerle fakirler arasındaki gelir farkında önceki yıla göre azalma gözlenirken, ortalama yıllık hanehalkı kullanılabilir gelir ise 22 bin 63 lira oldu. Araştırmaya göre, kurumsal olmayan nüfusun, yüzde 61,4’ünün hanesinin taksit ödemeleri ve borçları (konut alımı ve konut masrafları dışında) bulunuyor. Bu borç ödemeleri, yüzde 28,3’ünün hanesine çok yük getiriyor.

Hanehalkının yüzde 60’ı kendilerine ait konutta oturuyor. Yüzde 43,8’inin konutunda ‘sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb.’ sorunlar söz konusu. Yüzde 43,3’ünün oturduğu konutta ‘izolasyondan dolayı ısınma sorunları yaşanıyor.

Ciddi finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan nüfusun oranı olarak tanımlanan ve belirlenmiş 9 maddeden en az 4 tanesini karşılayamama ya da mahrum olma durumunu tanımlayan ‘maddi yoksunluk’ oranı 2009 yılında yüzde 63, 2010 yılında ise yüzde 63,5 olarak hesaplandı. TÜİK’in araştırmasına göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelirlere göre oluşturulan yüzde 20’lik gruplarda, en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 46,4 iken, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 5,8 olarak gerçekleşti. Buna göre, son yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, ilk yüzde 20’lik gruba göre 8 kat oldu.

TÜİK araştırmasına göre, Türkiye’de hanehalkı başına düşen ortalama yıllık kullanılabilir gelir 22 bin 63 lira iken, ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelir ise 9 bin 735 lira oldu. İstanbul Bölgesi 13 bin 382 lira ile ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge durumunda iken, bunu, 11 bin 116 lira ortalama gelir ile Batı Anadolu Bölgesi izledi.

En düşük ortalamaya sahip bölge ise 5 bin 144 lira ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi oldu.
Maaş-ücret gelirleri yüzde 43,7’lik oranla toplam gelir içerisinde en fazla paya sahip oldu. Bunu yüzde 20,5 ile sosyal transferler ve yüzde 20,2 ile müteşebbis gelirleri izledi. Sosyal transferlerin yüzde 91,1’ini emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu. Emekli ve dul-yetim aylıkları toplam gelir içinde yüzde 18,6’lık paya sahip iken, diğer sosyal transferlerin payı yüzde 1,8 oldu.