Lapis Han’da yüzde 10 peşinatla

Lapis HanKartal’da inşa ettiği Lapishan projesinde sona gelen Gürallar Yapı’nın Genel Müdürü Evrim Karayel, Ataşehir ve Maslak bölgesinde yeni projeler için son noktaya gelindiğini ifade etti.

Gürallar Yapı’nın yeni projeler için kolları sıvadığını kaydeden Evrim Karayel, “Yeni projelerimiz için çalışıyoruz. Elimizde Ataşehir bölgesinde, Maslak bölgesinde son noktaya getirdiğimiz araziler var.. Ekonomik istikrara paralel yeni projelerin startını vereceğiz. Şu an için elimizdeki projeler için sektörü izleyerek ilerlemeye karar verdik.” dedi. Söz konusu projelerin ofis projesi olduğununa altını çizen Karayel, ayrıca ilerleyen dönemde şehir otelciliğine de girmek istediklerini belirtti.

Kartal’da inşa ettiğiniz Lapishan projesi ne aşamada?

Lapishan’da sona yaklaştık biz artık. Projemizin bitirme oranı yüzde 98’lerde. Artık en son işleri yapıyoruz. Ahşap montajları, rötuşlar, elektrik prizlerinin takılması gibi. Mart 2014’te ofislerimizi son kullanıcılarına teslim edeceğiz. Elimizde 11 adet ofisimiz kaldı. Geri kalanlarını sattık. Bu 11 ofis için de en son uyguladığımız yüzde 10 peşinatlı kampanyamız devam ediyor. Sektör şu an alımda değil. Biraz daha temkinli yaklaşıyorlar. Bu satışlar tahminimce şubat gibi tamamlanacaktır.

Ofisler ne kadar prim yaptı?

Şu an metrekare fiyatlarımız 7.200 TL mertebelerinde. İlk gerçekleşmiş satışımızın metrekaresi 4.300 TL idi. İlk başlarda alanlar şu ana kadar yüzde 45’e kadar prim yaptı. 57 metrekarelik küçük birimlere çok fazla talep oldu. Bizim elimizde 2 tane kaldı. 57 metrekarelik ofislerimizi 1.800 – 2.000 TL arasında kiraya vermeyi düşünüyoruz. Bunun için de talep topluyoruz. Satılık fiyatlar 360 binden başlıyor. İlk çıktığında 260 bin liraya bile alanlar oldu.

Mağaza kiralamaları başladı mı?

Mağaza kiralamalarıyla ilgili ocak ayı sonunda start vermiş olacağız. Şu an talep topluyoruz. Gürallar Yapı olarak müşterilerimizin ofislerinin kiralanması, mağazalarımızın kiralanması hizmetleriyle biz ilgileniyoruz. Ocak sonunda kontratları yapmaya başlayacağız. Alışveriş merkezi bölümünde daha çok restoranlar kafeler ağırlıklı olacak. Bunların içerisinde birçok zincir markayla görüşmeler yapılıyor. Ayrıca bankalar olacak.

Bina nasıl yönetilecek?

Binanın işletimiyle ilgili de çalışmalarımızı son noktaya getirdik. Bina çok profesyonel yönetilecek. Aidata dahil olan güvenlik, temizlik, elektromekanik sistemini kontrol eden teknik elemanlar gibi hizmetler olacak. Her 57 metrekarelik ofis sahibinin de sosyal tesis kullanımı aidatın içinde olacak. Ayrıca kullan öde sistemlerimiz olacak. Bu sistemlerin aralarında da özel asistan hizmetleri, vale park, kreş, etüt odası gibi hizmetler olacak. Ayrıca 24 ve 48 kişilik toplantı odalarımız da kullan öde sistemiyle çalışacak. Her katta bulunan toplantı ve arşiv odaları yine aidata dahil olacak.

Yatırım için mi, kullanmak için mi ofis alanlar daha fazla oldu?

Ofislerimizde şu an yatırımcı kitlesi daha fazla. Özellikle yılın son döneminde çok büyük bir satış ivmesi yakaladık. Bu yılın sonuna doğru şirketlerindeki yüksek karlılığını görmüş kobilerden geldi. Yatırım için yaptığı araştırmalarda Lapishan’ı karlı bir yatırım olarak görenler geldi. Yatırımcının da bir kısmı kira toplamak için aldı. Bir kısmı da alıp satmak için yaptı.

Sosyal sorumluluk projelerinizden bahseder misiniz?

Gürallar Yapı olarak, rüzgar sörfünde ulusal ve uluslararası derecelere sahip olan Togan Cemal Batum’a sponsor olduk. Yelken sporunda Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda olimpiyatlarda göreceği isim olarak görüyoruz kendisini. Yaşına karşılık aldığı ödüllere baktığımız zaman çok ciddi başarı ivmesiyle ilerliyor. Gürallar Yapı olarak kendilerine sponsoruz. Yelken sporlarıyla ilgili her ihtiyacını karşılıyoruz.

Bizim sosyal sorumluluk projelerimiz grup olarak çok fazla. En önemlisi Yıldız Eğitim projemizdir. Adını yönetim kurulu başkanımız Rıza Güral’ın eşi Yıldız Güral’dan alıyor. Biz şirketlerimizden fon ayırıyoruz ve ağırlıklı olarak Kütahya ve çevresindeki vatandaşlarımızın çocuklarına da burs veriyoruz. Güral ailesi gelirlerinden ciddi bir fonu sosyal sorumluluk için ayırıyor. Biz Gürallar Yapı olarak da bunlara başladık. Başarıyı hedef seçmiş herkese biz destek vermek için hazırız.

Üye olduğunuz derneklerden bahseder misiniz?

Birçok dernekte aktif görev alıyorum. Bunların başında Gayrimenkul İçin Strateji Platformu geliyor. Sektörün tüm üst düzey profesyonellerini bu platforma katmaya çalıştık ve dernekleştik. Patronlar yok bu dernekte, üst düzey yöneticiler var. Amacımız ticari kaygılar gütmeden ülkemizin gayrimenkul stratejilerini nasıl daha iyi geliştirebiliriz. Elde ettiğimiz verileri raporlarla destekleyip devletimizin üst düzey makamlarına sunuyoruz.

İNDER’de araştırma geliştirme kurulunda ve GYODER’e üyeyim. Destek vermeye çalışıyorum. Daha güçlü bir Türkiye daha güçlü bir ekonomiyle elde edilir. Bu da daha hareketli özel sektör hareketiyle, daha fazla ihracatla elde ediliyor. Bugün dünyanın geldiği noktada ne kadar çok uluslararası platformdan parayı ülkeye çekebiliyorsak o kadar büyüyorsunuz, o kadar güçlüsünüz demektir. Biz de daha fazla uluslararası platformdaki parayı Türkiye’ye çekmeliyiz. Bu gayrimenkul sektörüyle ilgili birikimimizi ihraç etmeliyiz.

Gürallar Yapı olarak kentsel dönüşüm projelerinde yer alacak mısınız?

Kentsel dönüşümle ilgili şu an imzalanmış bir sözleşmemiz yok. Ataşehir’de, Maslak’ta ve Kartal’da takip ettiğimiz araziler var, görüşüyoruz. Yabiliriz tabii ki ancak doğru zemini oluşturmamız lazım. Çok doğru kurgulamak lazım kentsel dönüşümü. Arsa sahiplerinin hepsinin aynı dili konuşması lazım. Bir yeri dönüştürüyorsanız zorla olmaz. Biz yüzde 100’ün kabul etmesini isteriz. Ancak bizim bu binaları dönüştürmemiz gerekiyor. Dönüştürmezsek çok daha büyük acılar yaşanacak. Bunun önüne geçmemiz gerek ama bunu yaparken doğru kurgulamak lazım. Belediyelerin veya bakanlığın desteği çok önemli.

Kentsel dönüşüm sürecinin işleyişi nasıldı sizce?

Türkiye’de son 2 yılda çıkarılan yasalar gayrimenkul sektörünün daha hızlı yürümesi için gerçekten güzel bir altyapı oluşturdu. Bugün kentsel dönüşüm yasasıyla bütün şehri inşaat alanına çevirdik. Mütekabiliyetle de bu inşaatların yapılabilmesi için kaynağı yurtdışından çekmenin altyapısını yaptık. Bu kanunların içindeki nüanslarla inşaatların daha iyi yapılması için güzel şartlar koyduk. Sosyal alanların ihtiyaçlarını güzel belirledik imar kanunlarında. Daha iyi projeleri yapabilmek için devlet ihtiyacımız olan kanunları çıkardı. Son iki yıldır devlet sektöre destek vermek için doğru adımlar attı. Şimdi bizim koşturmamız lazım.

Dövizdeki artış sektörü nasıl etkileyecek?

Gayrimenkul sektörü ekonomik istikrarı çok arar. Sektörümüzün hareketi ekonomideki istikrarla alakalı. Ekonomi ne kadar stabilse o zaman satışlar artar. Ekonomi ne kadar dengesizleşirse yatırımcılar o kadar beklemeye başlar. Özellikle son dönemdeki dövizdeki artış sektörümüzü etkiledi. Maliyetler arttı. Dolayısıyla şu an için betonda yüzde 20’ye, demirde yüzde 10’a yakın artış var. Elektromekanik sistemlerde yüzde 20’ye yakın artış var. 1 yıllık zaman zarfındaki inşaat maliyetlerindeki artış oranı ortalama yüzde 9’larda. Bu artışı fiyatlara koymak zorundayız. Müşterilerden bunu talep etmek zorundayız. Bu da zaten ekonomik düzende sıkıntılı olan müşteriye daha pahalı bir ürünü satmaya çalışmak daha çok sıkıntı yaratıyor. Bu da satışların azalmasına sebebiyet verdi. Satış ofislerine ziyaretler azaldı. Ancak bundan nemalanan yabancılar var. Zamlanmanın etkisini projesinin içerisine koymayan müteahhitlerden ciddi alımlar yaptılar. Son iki haftada yaklaşık toplam hacmin yüzde 5’i yabancılara satılmış deniyor. Dolar kurunun artması onların alımını kolaylaştırdı. Geçmiş dönemde biz de 4 ofisimizi yabancılara sattık.

Lapishan’dan sonra sırada ne var?

Yeni projelerimiz için çalışıyoruz. Elimizde Ataşehir bölgesinde, Maslak bölgesinde son noktaya getirdiğimiz araziler var. Ancak bu ekonomik durum biraz bizi de doğru bir şekilde emin adımlarla yürümeye itti. Ekonomik istikrara paralel yeni projelerin startını vereceğiz. Şu an için elimizdeki projeler için sektörü izleyerek ilerlemeye karar verdik. Beklettiğimiz iki ofis projemiz var.

Biz de şehir otelciliğine girmek istiyoruz. Resort otellerle grumuzda Ali bey zaten ciddi bir müşteri kitlesiyle buluşuyor. Biz de İstanbul’da güzel bir iş oteli sunmak istiyoruz. Ancak bu yatırımlar için doğru zamanı bekliyoruz.

Ofisle mi devam etmek istiyorsunuz?

Ofis biraz uzmanlık alanımız bizim. Ofiste iyi bir geliştiriciyiz. Lapishan projesi ilk ticari ofis projemiz olmasına rağmen önce Türkiye’nin en iyi ofis geliştirme projesi, sonra Avrupa’nın, ardından dünyanın en iyi ofis geliştirme projesi ödülünü aldık. Tüm doneleriyle çok iyi geliştirdik ve sunduk. Bu konuda uzmanlaştık. Dolayısıyla uzmanlık alanımıza devam etmek istiyoruz. Ancak konuta da girmeyiz anlamına gelmesin. Çok iyi lokasyonda lüks bir rezidans projesi yapmak isteriz. Ancak konutu ikinci ve üçüncü çeperlerde yapmayı en azından şu an yapmayı planlamıyoruz.

Maketten satışla ilgili yeni düzenlemeler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Maketten satışla ilgili yeni düzenlemeye çok destek veriyorum. Öncelikle gayrimenkul sektöründeki herkes maketten satıyor ancak bu maketin arka tarafında bir ruhsat var mı bunu kimse bilmiyor. Maketi gören müşteri onun geri plandaki hazırlık etaplarını sorgulamıyor. Vatandaşımız bu konuda fazla bilinçli değil. Birçok proje ruhsatı olmadan, kat irtifakı kurulmadan bir tek maketle satılıyor ve paralar toplanıyor. Bunun en güzel çözümü maketten satışı durdurmaktır. Ruhsatı yoksa satmaması gerekiyor. Birçok vatandaşımız bu konuda çok mağdur oldu. Ruhsat alınamadı, arazinin imarı yoktu, müteahhit paraları topladı kaçtı gitti. Çok fazla örneği var. Kentsel dönüşümle inanılmaz bir müteahhit arzı var piyasada. Herkes nasıl satış yapacak? Bir anda ister istemez herkes ben burayı satıyorum diye çıkacak. Sıkıntı olmaması için ruhsat alınacak, kat irtifakı kurulacak, ardından satılacak. Bu vatandaşımızı korumak için yapılmış bir kanun.

Zaten bizim gibi büyük firmalar ruhsat almadan satışa çıkmazlar. Biraz daha küçük hacimli müteahhit kitleleri, finansman gücü daha düşük olan müteahhitler yapıyor bunu. Vatandaşı evlerinden çıkarıp binaları yıkıyorlar, yapmak için kaynakları yok. Parası olmayan müteahhitler vatandaş için çok büyük risk oluşturuyor. Bunun önüne geçmek için maketten satışı kaldırmak gerek. Bence tüm satış ofislerinde maketin yanına inşaat ruhsatını koymak gerekiyor. Belediyeler bunu çok iyi denetlemeli.

Hürriyetemlak